Beşiktaş Başkanı Sayın Yıldırım Demirören yönetim kuruluna fikir bile sormuyor. Yanına aldığı iki yöneticiyi (Celal Kolot ve Mario Berk) emir eri gibi kullanıp iş yaptırıyor. Kim kaç paraya alınıyor bilen yok. Kim kaç paraya satılıyor bilen hiç yok. Beşiktaş'ın paraları gidiyor, borçlar dağ gibi büyüyor, 'Ne oluyoruz?' diyen bir denetleme kurulu ise hiç yok.

Komik nokta şu; Beşiktaş Genel Kurulu'nun, Beşiktaş'ı yönetin diye seçtiği yönetim kurulu üyeleri ise, "Yapılan işleri TV'lerde alt yazıdan okuyoruz. Transferlerden en son bizim haberimiz oluyor" diyorlar. O zaman sorarlar: Siz hiçbir iş yapmayacaksanız, Beşiktaş'ın gelir-giderlerini kontrol etmeyecekseniz orada ne işiniz var.
Beşiktaş Başkanı'nı, Beşiktaş taraftarına şikayet eden yönetici olur mu?
Ya görevinizi yapın ya da istifa edin.

NOT 1: Eski yönetici Murat Aksu'nun, bir milyon euroya anlaştığı Rüştü Reçber'i iki yıl sonra iki misli fiyata neden transfer ettiniz.
Üstelik iki yıl sonra 'Futbolu bırakacağım' diyen Reçber ile neden 3 yıllık anlaşma yaptınız?.
NOT 2: Son sahibi olacağınız oyuncuları almak demek paraları çöpe atmak demek değil mi?
NOT 3: Beşiktaş'a memur olarak gelen birileri, birkaç yıl sonra menajer ve müteahit olup milyon dolarlarla oynuyorsa, adamın aklı karışır. (Ayrıca menajerlere ödenen para ne kadar?)
NOT 4: Bu Fenerbahçe'yi sadece Beşiktaş durdurur demiştim ya!.. Galatasaray, Beşiktaş'ı yakaladı. Dikkat!